faceboookta 451 arkadaş, msn'de 190, telefonda kayıtlı gerekli gereksiz kayıtsız kalınan birileri, ilişiksiz hayatlar .. ve konuşmaya ihtiyacım var. ve yok. ve en ergen bunalımlarımdayım bu sıralar.
insan alkolik olmasa da şu an bir biraya ihtiyacım var diyebiliyormuş. ve çıkıp o birayı tek başına içmeye cesaret edemeyebiliyormuş. gözler vardır diyorum. tek oturursam o gözleri üzerimde hissederim diyorum. herkese ilk kendini düşün diyorum. kendimi düşünmüyorum. hiç düşünmüyorum bu sıralar.
düşünmeden yazıyorum abukluklarım subukluyor. ben susuyorum.
10 Mart 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
ve yine yeniden +1. Anlıyorsun değil mi?
anlamadan öte anlaşıldığımı hissediyorum, ne güzel :)
Bukowski de öyle diyor bir bara girerken bütün gözler üzerimde sanki tökezleyecek gibi oluyorum.
anlamaktan öte, yaşıyorum.
böyle hissettigim zamanlar oldukca fazla. kendini dusunmeme konusuna gelince, her zaman kendime sözler veriyorum önce "sen" , " önce kendini dusunceksin" diyorum, ama nafile..
bukowski'nin gözleri hissedebilecek kadar ayık bara girdiğine inanmıyorum, hurafedir, kendisi söylememiştir :)
ella sanırım en çok kendimize verdiğimiz sözler konusunda aylaklaşıyoruz..
ben de ankaradayım, nefes bar var, gençler takılıyor, bir eskikırkbeşlikler ziki çıkmış, çağı yaşayamayan ya nostaljiye takılır, ya ütopyaya, şu anın içine de eder, sanki yetmişli yıllarda ortalık şen şakraktı, insanlar daha salaktı o kadar, şimdi şöyle güzel bi club olacak, atacaksın ecstacy siyi ağzına, o sevgiyle git istediğine sarıl, ilişki işte sana, şu işi ecstacysisiz yapsak dünya güzel bi yer olacak, geyiği geçiim de, insanlar göklerdeki yıldızlar gibidir, o kadar çokturlar yani, ama birbirine yakın yıldız ne kadar az, yani neydi kimyadan hatırlayalım:
pv=nrt, yani ne kadar az kişi okadar derin ilişki, ne kadar çok kişi o kadar yüzeysel ilişki, çağımız kılıf çağı değil mi, sayılar sayılar, egonun sidik yarışları,,,
Yorum Gönder