12 Ağustos 2014 Salı

Mudurum mudurunuzle gorusmek isterler


Ben memur da oldum. Kalici bir kurumun gecici ozel kalemi olarak dayreye gittim geldim bi kac ay. Insanin devlet kurumlarindan ogrenecegi cok sey var. asla dayrede gecen zamanimi kayip zaman olarak gormedim.

Belgesellerde denk gelmissinizdir siz de fare yutan yilan goruntusune. Iste ondan hoslanmiyorum. Hakeza mudurunun karsisinda ceketini iliklemeye calisan ama beceremeyen memur goruntusunu de sevmiyorum. Bu goruntude beni rahatsiz eden cok sey var. gobegi elvermedigi icin dugme ve ilik biribirine yetismiyor, gobegi buyuten memuriyet, dar gelen ceket yerine baska ceket aldirmayan da memuriyet ama utanan sikilan onun bunun “benim isini bilen memurum” sandigi memur. Bu goruntude gobege takilmayin, gobekten kavusyan dugmeyle, kamburunu cikarip ellerini onde ogusturmak da bir, iki buklum olup el opmeye calismak da…

Bahsi gecen devlet kurumu il milli egitim, ozel kalemi oldugum sahis il milli egitim muduru. Isim, sehir vermeyecegim elbette. zaten gerek de yok. Zira calismaya basladiktan kisa bir sure sonra kibar ve uygun bir dille uyarildim; “pinar hanim mudurumuze lutfen … bey seklinde degil, mudurum diye hitap edin, daha uygun olacaktir”. Memuriyetin sabah sekiz is gitmesi zor gelecek sanmistim, esasinda olay “mudurum” kelimesini dillendirmekteymis. Ilk mudurum deyisimi hatirliyorum. Sinek yutmak gibi bir his. Yuzumu eksitmis olsam gerek ki oda arkadasim sessizce arkadan seslendi “bana da en baslarda cok zor gelmisti, insan alisiyor”. Insan her seye alisiyor, iki gunde duruma vakif olup telefonlari “mudurum mudurunuzle gorusmek isterler” seklinde baglar oldum.


Geldi gecti, toplasan bi iki, saysan ocak subat bilmem ne. geriye memuriyetimden kayip zaman degil asla degil ama alcaltici zaman olarak niteleyecegim bir donem kaldi iste...